4 Eylül 2014 Perşembe

Gezginin Günlüğü; Bölüm-1

Gülin'in Süper Müper Hiper Fikri


-Kendinize iyi bakın çocuklar! Öptüm sizi! Bakın unutmayın, ara sıra size gerekli ihtiyaçlar için para göndereceğiz kargoyla. Kontörlü telefon bulup, bizi arayabilirsiniz. Üzülmeyin, anneanneniz iyileşir iyileşmez onunla birlikte geleceğiz buraya!
 Deniz hanım bunları derken Gülin sessizce ağlıyordu. Daha 7 yaşında olan küçük kardeşi Yasin de babasının kucağında, ona sımsıkı sarılıyordu. Sonra uçağın kalkış anonsu yankılandı havaalanında. Aylardan şubattı, dışarıda yağmur yağıyordu. Aile sevgiyle kucaklaştı. Öptüler birbirlerini. Acaba ne kadar sürecekti ayrılıkları? Gülin, kardeşinin elinden tutarken öbür eliyle de uçağın arkasından el sallıyordu. Yasin için de aynı şey geçerliydi. Artık eğitimlerine bir yatılı okulda devam edeceklerdi. Anne ve babaları, Kuba'daki Hawana'da yaşayan yaşlı anneannelerinin hastalanması sonucunda oraya gitmişler ve eğitimlerine devam edebilmeleri için İstanbul'da bırakmışlardı. Gülin'in işi Yasin'e göre daha zordu. Aralarında 5 yaş olan kardeşine karşı küçük anne gibi olacaktı. 

 Çok geçmeden daldığı hülyalardan kardeşinin dürtmesiyle sıyrıldı Gülin.Yasin "Hadi abla uçak gitti. Hala kime el sallıyorsun? Diye kolundan çekiştiriyordu. Gülin o zaman anladı ki düşünüp dururken kolu havada kalmış. İki kardeş el ele dolmuş durağına doğru yürüdüler. Gülin, pozitif bir çocuktu, yağmurda ıslanmak ona iyi geldi. Kötü düşüncelerden sıyrıldı. Yatılı okula gelince hemen müdür odasına gitti. Kardeşi de ardından yollandı. Müdüre kimliklerini veren Gülin, kayıtlarını onaylattı. Annesi tüm yapması gerekenleri ona anlatmıştı. O da akıllı bir kız olarak hepsini uyguluyordu.

 Müdür bey babacan, şeker bir adamdı. İki kardeşin başından geçenleri ilgiyle dinledi. Onlara sıcak çikolata ısmarladı. Sıcak çikolata, İstanbul'un şubat soğuğunda biraz olsun üşüyen Gülin ve Yasin'i kendine getirdi. İki kardeşe bir ranza verdi. Çocuklar tatil gününde serbest olduklarını, sadece saat 1:00'da Cumartesi etüdü olduğunu öğrendiler. Saat zaten 12:40'tı ve yurttan çıkmaya hiç gerek yoktu. Abla kardeş, yalnızca bahçeye çıktılar ve yeni okullarının bahçesini keşfetmeye koyuldular. Bir süre sonra Çiğdemlerin arasındaki bir tahta sıraya oturup, sessizce etrafı izlediler. İşte tam bu esnada Gülin'in aklına süper, müper, hiper bir fikir geldi. Okul tatil oldukça Türkiye'yi gezebilirlerdi. Gerçekten çok iyi bir fikirdi. Gezmeye önce İstanbul'dan başlamaya karar verdi. Bu yaşına kadar İstanbul'da yaşadığı halde bu güzel şehri ayrıntılarıyla gezmemişlerdi. Kardeşine Türkiye'yi gezme fikrini İstanbul'u gezerken söylemeye karar verdi. Tam o sırada saat 1:00 etüdü zili çaldı ve iki kardeş sınıflarına gittiler. Okulları kocamandı. Yasin'in sınıfı 1. kattaki 1/D, Gülininki de 4. kattaki 6/B sınıfıydı. Cumartesi etüdünde sınıf arkadaşlarıyla ve etüt öğretmenleriyle tanıştılar ve eğlenceli bir ders tekrarı yaptılar. Gülin, heyecanla dersi dinliyor, Türkiye'yi gezme fikriyle yerinde duramıyordu.

Hiç yorum yok: